Bildiğiniz üzere artık her türlü bilgiye rahatlıkla ulaşabiliyoruz. “p2p” diye tabir ettiğimiz ağlar sayesinde yasal veya yasal olmayan her türlü içeriğe ulaşmak artık an meselesi! Televizyonda yayınlanan filmler ve diziler de buna dahil elbette. Dünyanın öbür ucunda bugün yayınlanan bir dizinin Türkiye televizyonlarında yayınlanması için iyimser tahminle en azından 3-4 ay kötümser tahminle sonsuza kadar beklemeniz gerekebilir. Veya DVD medyaları çıkana kadar beklersiniz ama bu medyalar da hiç ucuz olmaz.
İşte bu sebeplerde dolayı “p2p” ağlarda bu tür içerikleri arayıp indirip izlemek de moda oldu. Ben şahsen indirip izlemeye birşey diyemiyorum ama dağıtıp üzerinden para kazanmanın da karışısındayım elbette.
Gelelim konumuza… Sevdiğiniz bir diziyi ele alalım. Diyelim ki şu an bu dizinin sezonu bitmek üzere ve birilieri size nerdeyse tüm sezonu DVD ile verdi. Bunun yanında bizim ülkemizde de daha yeni yayınlanmaya başlayacak. Siz hangisini tercih ederdiniz? İlk bakışta “alırım hepsini bir çırpıda izlerim” demek en güzeli gibi geliyor insana. Ama ben toplu halde bu tür yayınları izlemenin o kadar da keyifli olduğu kanısında değilim.
Tamam istediğinizde durdurun istediğinizde başlatın, aylarca beklemeyin vs. gibi avantajları var elbette… Ama bana bu tüketim çılgınlığı gibi geliyor. Biz diziyi izleyip bir hafta boyunca kafada biryerlerde taşımak ve onu eskitmek gerekiyor bence. Yoksa onu tam tüketememiş oluruz. Bu tercihte bulunmamızı kolaylaştıran en büyük etmen de bu işe çok da “para” harcamamış olmak sanırım. İnsan parasını verdiği 1 tas çorbayı bile sonuna kadar içiyor haksız mıyım?