Al Gore, küresel ısınmaya karşı yürüttüğü bilgilendirme seminerlerinden esinlenerek “Uygunsuz Gerçek (An Inconvenient Truth)” adındaki filmiyle 2006 yılına damgasını vurmuştu. Filmi çok etkileyici bulduğumu söylemem gerek. Özel hayatındaki bazı olaylardan etkilenerek dünyada çok fazla vaktimizin olmadığını ve giderek doğal dengesini bozduğumuz yerkürenin çok da uzak olmayan bir gelecekte bizden nasıl öcünü alacağının farkına varıp tüm yaşantısını nasıl değiştirdiğinden bahsediyor filminde. Bilimsel verilerle desteklenen bu belgesele hak vermemek ve kayıtsız kalmak çok zor. Çok zor diyoruz ama bazı gerçek yüzüstünde olmasına rağmen bazı yaklaşımları değiştirmek ve durdurmak mümkün olmuyor.
Doğal dengenin bozulmasında ABD’nin katkısı her bakımdan çok büyük. Sonuçta bir çok konuda söz sahibi olduğundan ülkelerin vereceği çoğu kararı etkileyebiliyor amerika… Problemlerin çoğu da abartılmış (vahşi) kapitalizmden kaynaklandığına göre baş aktör bu ülke. Al Gore da bunun farkında elbette ve çektiği filmde bunu apaçık gözler önüne sermişti. Hatta tüm dünyada 10larca seminer verdi Al Gore. Geçen sene Türkiye’ye de geldiğini hatırlıyorum.
Sanırım söyledikleri biraz olsun yankı buldu ki; 2007 Nobel Barış Ödülü’ne layık bulundu. Umarım bu sadece 1 altın madalya ve 10 milyon İsveç kronundan ibaret kalmaz.