Kahve şüphesiz ki birçoğumuz için çok önemli bir içecek. Evlere kapandığımız covid zamanlarında ise ilişkimiz daha bir samimi hale geldi. Peki kahvenin tadı sizce nasıl? İşte bu sorunun cevabını kimse bilmiyormuş da çaktırmıyormuş gibi geliyor bana.
Bu görüş bir kenarda dursun. 3ncü nesil kahve dükkanları yaygınlaşırken ve Starbucks ile aramıza girmeye başlamışken birden covid bizleri ayırdı. Yeni yeni tutunmaya başlayan yerel kahve dükkanları şu an kapalı. Bu beni çok üzüyor doğrusu.
Farklı kahve demleme yollarını, klasik kahvenin yanında az kavrulmuş ve menşei farklı kahveleri ne güzel öğrenmeye başlamıştık. Fakat bu süreçte gördüğüm kadarıyla onlar kahve şirketi kendi kavurma işlemlerini yapıyor ve internet üzerinden satış yapıyorlar. Bir kahve mekanı olmasa da evlerimize kaliteli kahve giriyor.
Coffee Cupping Nedir?
Kahveyle ilgili konuşacak çok konu çıkar daha ama gelelim benim kafama takılan konuya. Kahvenin tadı konusuna… Güzel kahve yapmak için bir çok ipucu var. Su kaynar olmasın, iyi filtre kullan, kahve taze olsun, mümkünse evde çekirdekten çekip demle vs.
Bir de demle çeşitleri var. French Press, V-60, Pot, filtre kahve vs. Her demlemenin de kendine göre bir lezzeti var.
Peki “hangi demleme daha iyi?” veya “hangi yörenin kahvesi daha güzel?”… İşte bunlar tek bir cevabı olan sorular değil kesinlikle.
Böyle olmakla birlikte kahvelerin “kalitesini” ve “aromasını” yani “fiyatını” belirlemek için bir tadım işi var. Buna da “cupping” deniliyormuş. Bu iş için eğitim şartmış ve çok iyi bir tat duyusu gerekiyormuş. Kahve çekirdekleri de bu ustalara tattırılıp kalite sınıflandırması yapılıyormuş.
Kahvenin Tadı
Kahve çekirdekleri arasında mutlaka kalite farkı vardır. Fakat bence her kahve içinde bulunduğunuz zamana, psikolojiye, çekirdeğin ömrüne, havaya, suya, covid vaka sayılarına ve daha sayamayacağım onlarca parametreye bağlı (bir de içilen kupa var onu unutmayayım). Bu yüzden “kahvenin tadı nasıl?” sorusunun cevabı zor.
Kahveyi fazla sevmem ama kardeşim çok seviyor. 🙂