Yatağımızdaki Düşman Cep Telefonu

Gelişen teknoloji bizi günden güne daha bağımlı hale getiriyor. Öyle ki; artık lavaboya bile cep telefonuyla girer hale geldik. Sürekli gelen bildirimler, sanal sosyalleşme, ardı gelmeyen bilgi akışı sebebiyle bu cihazlarla inanılmaz vakitler geçiriyoruz. Peki bunun yatak odasına etkisi nasıldır sizce? Özetle; “Yatağımızdaki Düşman Cep Telefonu” diyebiliriz.

Yatağımızdaki Düşman Cep Telefonu

Teknoloji hayatımızı kolaylaştırıyor elbette ama her şeyin bir dozu olmalı. İnternette okuduğum bir sürü haber ve araştırma inanılmaz ilerleyen bu teknolojilerin hayatımıza olumsuz etkilerini araştırıyor. Bunlardan en önemlilerinden “yatak odasında cep telefonuyla yaşamak” konusunu yorumlamak istiyorum. Bunun ciddi sorunlara yol açtığı ortada. Daha doğrusu “teknolojisiz bir yatak odası” aslında daha mutlu bir hayat sunuyor. Bunun nedenlerine göz atalım birlikte

Radyasyon

Belli bir mesafede tutmanın ne kadar zararlı olduğu öteden beri tartışılıyor. Fakat kulağımıza dayayıp yarım saat görüşme yaptığımızda hücre bozulmasının arttığı ispatlanmış. Ayrıca sperm kalitesine etkileri de çok konuşuluyor. Bu ve buna benzer güzel bir ingilizce kaynaktan bilgi almak isterseniz cancer.com’un yazısını okuyabilirsiniz. Bu riske hiç girmemek en akıllıcası geliyor bana.

Kaliteli Uyku

Psikiyatrik sebeplerle uykusuzluk sorunu yaşamayan tanıdığı olmayan yoktur. Cep telefonu da buna benzer etkilerle uykuya dalmamızı zorlaştırıyor. Uyku öncesi maruz kaldığımız yapay ışık uykuya dalmayı zorlaştırıyor. Ayrıca bu aktivite çoğu zaman uyku zamanında da çalabiliyor. Ayrıca cihazlar açıkken uyuyakalmak da saatlerce maruz kalmak anlamına geliyor ki bu daha da beter bir durum. Çok önemli bir hormon olan melatonin hormonu  gece karanlıkta üretilen bir hormondur. Bu hormonun azalması da ciddi etkiler yaratıyor. Alın elinize bir kitap bırakın onun sayfaları açık kalsın siz uyurken. Sağlıksız uykunun üretkenliği de olumsuz yönde etkilediği tespit edilmiş.

Sağlıklı Uyanma

Sabah saatleri insan zihninin en açık olduğu zamanlardır. Bu saatler önemli kararları verme, değerlendirmeler yapmak ve işlerimizi planlamak için çok değerli. Bütün günümüzün kalitesi aslında bu saatlere bağlı. Sağlıklı uyanmak için de sağlıklı uyumak şart.

Düzgün İlişkiler

Yatağımıza uzandığımızda eşimizle sohbet etmek yerine gelen bildirimlere bakarsak eyvah halimize. Bir mesaj derken diğeri… Facebook derken twitter sonra biraz da Instagram derken bir bakmışız ki yan tarafta bir uyku mırıltısı… Yaşanan günün değerlendirmesini yapacağımız, birbirimizi anlayacağımız güzelim saatler boşa gitmiş olur. Düzgün bir ilişki için cep telefonunu yatağımızdan uzak tutmak şart!

An’ı Yaşayabilmek ve Huzurlu Olmak

An’ı yaşamak. Evet çok önemli. Özellikle tüm dijital cihazların bir zararıdır bu. Elimize telefonu alınca da saatler nasıl geçiyor anlamıyoruz. Bir de ara ara gelen bildirimler de üstüne tuz biber. Dikkat ettiniz mi hiç; bir öğle arasında sohbet ederken arkadaşlarınız veya siz kaç defa telefonu elinize alıp kontrol ediyorsunuz? Evet maalesef çok kereler. Bu aslında bizde bir şartlanma oluşturduğu için gizli bir “huzursuzluk” da yapıyor. Yatak odasında bu tür geçen saatler ve huzursuzluktan daha keyifli şeyler var yapacak 🙂

Özetle; cep telefonlarımızı yatak odasına almıyoruz ve ayrıca bizi esir almasına da izin vermiyoruz!

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.