Dün gece izledim Türev’i. Çoktandır izlemek istiyordum. Amatör kameralar eşliğiyle başlayan film daha da ilginçleşen konusuyla beni sardı doğrusu. Filmin ortasına doğru filmin çok başarılı bir festival yapımı olabileceğine karar verdim. Bana İFF’de izlediğim filmlerin keyfini verdi. Burcu, Nazım ve Süreyya arasında geçen ilginç bir arkadaşlık ve ilişkiler dizisi anlatılıyor.
— bundan sonra film detayları var! —
Süreyya, evlenmeyi düşündüğü Nazım’ın sadakatinden emin olmak için en yakın arkadaşından ona yakınlaşmasını ister. Burcu da istemeyerek başladığı bu işin sonunda Nazım’a aşık olur. Olaylar böyle devam eder.
Bunların yanında Burcu bitirme ödevi için insanların itiraflarını kasete çekmelerini ister. Filmin tamamında bu kasetlere alınan itirafları da izliyoruz. İstanbul’un gece sokaklarında yapılan çekimler güzeldi. Gençlerin katıldığı bir parti canladırması da çok güzeldi. Eleştri olarak da; bazı sahnelerde doğallık adına bırakılmış olan kelime hataları kulak tırmalıyor. O sahneler tekrardan alınsa daha iyi olurmuş.
Filmin adını aldığı “Türev” konusu da filmin sonunda ortaya çıkıyor. 2005 Altın Portakal’da “En İyi Film” ödülünü alan filme benden 10 üzerinden 8.