İstanbul‘daki trafiği anlamak zaten mümkün değil. Sanırım binlerce parametreye bağlı bir fonksyion! Her gün geçtiğim cadde çoğunlukla kalabalık olur. Bugün sabah geçtiğimde bomboştu(!) Hafif yağmur da vardı ama yine de cadde boştu .
Fakat garip bir durumla karşılaştım. Arabayla kırmızıda bakliyorum. Sonra yeşil yanınca devam ediyorum… Fakat bir sonraki ışıklara yaklaşırken tekrar kırmızı yanıyor. Bu tekrar 4-5 ışık boyunca böyle oldu hep. Sanırım ışıklar sıkışık trafiğe göre ayarlanmış ve yol boş olunca sorun oluyor 🙂
Acaba bu ışıklar nasıl çalışıyor? Tahminim saat ve/veya tatil günleri bazında bir takım düzenlemeker vardır.
Peki şöyle olsa nasıl olurdu:
Belli güzergah üzerindeki ışıklar ölçtüğü verileri merkeze gönderse ve merkezde koşan bir algoritma bu verileri çarpsa ve bölse sonra da yeni ışık yanma sürelerini trafik ışığına geri gönderse nasıl olurdu? Çok güzel olurdu ama basit bir cümleyle anlatılan bu konu için ciddi bir donanım maliyeti ve bir o kadar da önemlisi bu verileri alınca düzgün değerlendiren bir yazılım. Bu yazılı yazacak çok yetenekli programcılar var Türkiye’de. Bu noktada sorun yok ama ilk yatırımların yapılmasında biraz düşünmek gerekiyor. Olmayacak şey değil bence. Deneme için önemsiz bir kaç güzergah seçilip deneme yapılabilir.
Yazılım açısından;
Önce “Porblem” tanımları belirlenebilir. Örneğin kırmızı ışıkta bekleyen araç sayısı saat ve gün bazında kaydedilip bir önceki haftanın kayıtlarıyla karşılaştırılabilir. Böylelikle uygulanan algoritmanın başarısına bakılabilir. Ayrıca “standart sapma” ların önemi de büyük. Eğer hafta içi günlerden birisi “23 Nisan” a rastlarsa elbette trafik yoğunluğu farklı olur. Belkide bunu da parametre olarak eklemek lazım.
İlk aklıma gelen parametreler:
- Saat
- Hafta sonu/hafta için günleri
- Resmi tatil/bayram vs. olup olmadığı
- Hava durumu
- Kapalı yollar ve bakım çalışmaları
- Trafiğe çıkan araç sayısı (ay ay tescillenen)
Bunlar neden olmasın güzel Türkiye’mde?
Böyle bir uygulamayı anakent belediyesi, üniversitelere yaptırmıştı. Bayağı bir lisans, yüksek lisans talebesi de bu projedeki çalışmalarını tez konusu olarak kullanarak ekmek yemişlerdi.
Sonuçta şu oldu; proje ilk olarak yanılmıyorsam okmeydanı, çağlayan civarında uygulamaya alındı. Sonuç ise trafiğin kilitlenmesi oldu. O gün bugündür de, akla çok yatkın gelen bu öneriyi, pek kimse ağzına almıyor zaten.
peki uygulamayı direk hayata geçirmek yerine, önce trafiği modelleyip sonra gerçek hayattan gelen verileri o model üzerinde uygulasalar belki daha farklı olabilirdi. Fakat şuna katılıyorum ki; Okmeydanı’na ne program yazarsan yaz düzelmez. Bu; bir bardakla iki bardak nasıl taşınırı arayıp durmaya benzer 🙂
Benim bahsetiğim proje daha bardakta boş yer olanlar için diyelim o halde.
Kötü bir haberim var zaten gelişmiş şehirlerde kullanılan sistem budur. Yolların altındaki metal sensörleri arabaları ölçer sonra cadde kenarlarındaki toplayıcıya gönderir bunlar da ana merkeze ve daha sonra ana merkezde sadece bu değil tabiki bir sürü dediğiniz gibi parametre hesaplanarak yeni süre belirlenir. Bağdat caddesi Göztepe Parkı’nın oradaki ışıktan hergün anlayabiliyorum bunu (kendi keşfim değil tabiki). Bir gün 82 saniye sayarken öteki gün 75’ten başlıyor. Neyse bir başka projeye artık 🙂
yine de akıl ettiğim şeyin yapılmış olması iyi bence. Biraz erken düşünmek gerek.