Blokzincir Tarihindeki Kişiler ve Olaylar

Bu yazıda; gizlilik kavramından bitcoin ve blokzincirin ortaya çıkışına kadar yaşanan önemli olaylara, makalelere ve iz bırakan kişilere tarihi bir sırayla göz atacağız. Yaşanan her olay kendi için bir derinliğe sahip olduğundan, mümkün olduğunca tüm okuyucu kitlesine hitap edecek minimal bir bütünlük ile anlatmaya çalıştım. Haydi Blokzincir Tarihindeki Kişiler ve Olaylar‘a bir bakalım.

Gizlilik

İnsanoğlu ilk çağlardan itibaren iletişim kuruyor ve çeşitli yöntemlerle bilgi paylaşıyor. Bu paylaşımı herkesle veya sadece istediği kişilerle ve istediği ölçüde yapıyor. İşte bu seçici davranışa “gizlilik” adı veriliyor. Bir anlamda “özel bir bilgiyi saklı tutma hakkı” olarak da ifade edebiliriz. Teknolojinin iletişim yöntemlerini değiştirmesi sonucu gizliliğin sağlanması zamanla daha zor hale geldi.

Özellikle anonim bir yapıya sahip olan internet üzerinden paylaşılan bilgilerin gizliliği çok büyük bir problem haline dönüştü. Bu yazıda teknolojinin açtığı bu problemi yine teknoloji sayesinde aşmak için çalışmış olan önemli kişileri ve yaptıklarına kronolojik bir yolculuk yapacağı.

Şifrelemenin Gelişimi

İnsanlar arasında mesafeler yokken gizliliği sağlamak çok da zor değildi. Ne zaman insanlar arasına mesafeler girdi işte o zaman gizliliğin sağlanması için “bilginin gizlenmesi” ihtiyacı ortaya çıktı. Elbette o zamanlar çok basit ve o şartlara uygun şifrelemeler geliştirildi ve kullanıldı. Uzun süre simetrik şifreleme denilen yöntemin çok basit yöntemleri kullanıldı.

İlk şifreleme 4000 sene önce Mısır hiyerogliflerinde görüldü. Sonrasında Romalılar “Caesar Shift Cipher” adında bir şifreleme kullandırlar. Bu teknikler tarih boyunca gelişme gösterdi. 20. yüzyılın başlarında mekanik yöntemler de şifrelemenin ilerlemesini sağladı. “Enigma Cihazı” buna en bilinen örnektir. 2. Dünya Savaşı sırasında ise şifreleme artık matematiğin gücüyle başka bir seviyeye yükseldi. Yüksek hızlarda işlem yapan bilgisayarlar şifrelemede kısa sürede çok büyük gelişmelere sahne oldu ve yıkıcı yenilikleri günümüze kadar taşıdı. Şimdilerde ise “kuantum bilgisayar” kavramı bir sonraki adım olarak gösteriliyor ama henüz bu değişim için vaktimiz var. Fakat kuantum bilgisayarlar hayatımıza girerse bir çok düzen yine değişecek.


Kripto Anarşi

4 Rotorlu Alman Enigma Cihazı(1939-1945)

Öncelike anarşinin tanımını yapmak isterim. Anarşi TDK Sözlüğü’nde “kargaşa” olarak tanımlanıyor. Bu kavram topluma uyarlanınca “herkesin kendini özgürce yönettiği” bir düzen veya düzensizlik olarak tanımlanabilir. Mevcut düzene bir başkaldırı gibi anlaşılan anarşi aslında felsefi derinliği olan sofistike bir konudur. Kendini anarşist olarak tanımlayan ilk felsefeci olan “Pierre-Joseph Proudhon” şöyle söylemiştir:  “Anarchy is order without power / anarşi güç olmadan sağlanan bir düzendir (çeviri: ben)”. Anarşinin bilinen sembolündeki “O” harfinin ingilizce “order” yani düzen kelimesinin baş harfi olduğu söylenir. Şimdi gelelim kripto anarşiye…

Pierre Joseph Proudhon
Pierre Joseph Proudhon

Yukarıda gizlilikten bahsetmiştim. Bilgilerin fiziksel olarak paylaşımının ardından internet teknolojisiyle iletişimin dijitalleşmesi gizliliğin ele alınma şeklini yavaş yavaş değiştirmeye başladı. İlk olarak mail grupları arasında bağlayan iletişim internetin gelişmesi ve hızlanmasıyla yaygınlaşarak hayatımıza girmiştir. Günümüzde internet üzerinden haberleşmeyen bir internet kullanıcısı sanırım yoktur.

Devletler ve onlara bağlı büyük güç örgütleri bu gelişmelerde ciddi riskler görmeye başladı. Eğer herkes kontrolsüz haberleşirse düzenin sağlanması ve suçluların izlenmesi imkansız hale gelebilirdi. Bu hem birey bazındaki suç aktiviteleri için hem de uluslararası savaşlar için bir tehdit anlamına geliyordu. Günümüzde “siber savaş” olarak adlandırdığımız ülkelerin birbirine yaptığı siber saldırılar çok ciddi boyutlara gelmiştir.


Thomas Kuhn
Thomas Kuhn

Bir yandan bilgisayar hızları giderek artıyor, halk kullanımı artıyor ve diğer yandan  şifreleme teknikleri de üniversitelerin araştırma laboratuarlarında ciddi ilerleme kaydediyordu. 1962 yılında Thomas Kuhn’un yayınladığı “The Structures of Scientific Revolution” isimli eseri bir çok araştırmacıya öncü olmuş önemli bir yapıttır.

Bunlara paralel olarak 1976’da Dr. Whitfield Diffie ve Dr. Martin Hellman’ın yayınladığı “New Directions in Cryptography” makalesi de kriptoloji (şifreleme) alanındaki çalışmalar için önemli bir referans olmuştur.

1980-1990 yılları arasında David Chaum, Eugtne van Heyst, Shafi Goldreich, Silvio Micali, ve Charles Rackoff isimli kişiler de yayınlarıyla kriptolojiye önemli katkılar sağlamışlardır. Yeni şifreleme teknikleri, güvenli e-posta iletimi, dijital imzalama, kör imzalar, grup imzalama teknikleri gibi buluşlar bu alandaki gelişimi oldukça hızlandırmıştı.


David Chaum

Bu gelişmeler internet ortamında gizliliğin sağlanması için kriptolojinin kullanılması için gereken altyapının oluşmasına zemin sağladı. İşte bu fikri savunanlara “Cypherpunk” adı verilir. Temelleri şifrelemeye dayanan ve merkezi bir otoriteye gerek olmadan değer alışverişine olanak sağlayacak o harika kavram da böylece ortaya çıktı; “Kripto Anarşi”.

Kripto anarşi; politik ve ekonomik özgürlüğü hedefler. Anonim olarak alışveriş yapabilmek, gerçek kimliği vermeden var olabilmek, her türlü denetim ve kontrolden uzak olarak hayatı devam ettirebilmek kripto anarşinin hedefelerindendir. Çalışma alanları üç temel maddede toplanabilir:

  1. Bilgisayar kullanımının takip edilmesinin önüne geçilmesi.
  2. Sansürün önüne geçilmesi.
  3. Küresel ekonomiye başkaldırı ve alternatif finans yapıları oluşturmak.

Cypherpunk E-posta Grubu

Bu gelişmeleri takiben 1992 yılında Eric Hughes, Timothy C. May ve John Gilmore isimli üç aktivist ruhlu kişi bir e-posta grubu kurdular. Burada özgür bir platform oluştu ve kriptoloji hakkında konuşulmaya başlandı. Bu grup fikir olarak kimsenin bir yönetici olmamasına karar verdi. E-posta sunucusunun yönetimi dışında forumdaki herkes eşitti. Günden güne gruba olan ilgi arttı. O zaman yapılan tartışmalar günümüzde yaşanmakta olan kripto para ve dağıtık yapıların temelini oluşturmuştur.

Timothy C. May

The Crypto Anarchist Manifesto

Yine 1992 yılında Timothy C. May “The Crypto Anarchist Manifesto” isimli manifestoyu yayınladı. Ben bu metni detaylıca anlamak için defalarca okudum. O yıllarda bu kadar isabetli ve ileri görüşlü bir fikir beyan edilmiş olması doğrusu beni çok etkiledi. May manifestoda özetle şundan bahseder:

“Gelişen teknoloji kişi  ve kurumların tamamen anonim olarak haberleşmesini sağlamıştır. Bu bilgi değişimi her zaman ve mutlak şekilde gizlilik içermelidir. İşte Kriptolojide gelinen seviye artık bunu sağlayabilir duruma doğru gelmektedir. Bu gelişme, devletlerin yapısını, vergilendirmeyi ve iş yapma şekillerini kökten değiştirecektir. Devletler bu özgürlüğü gördüğü için teknoloji gelişimini yavaşlatmak ve gizliliği tehdit edici önlemler almaktadırlar. Bir zamanlar dikenli telin icadı arazimizi korumak için nasıl kökten bir değişim sağladıysa; matematiğin gücü de benzer bir değişimi getirecektir”.


A Cypherpunk’s Manifesto

Tüm bunlar olurken 1993’te Wired Magazine‘den Steven Levy bu oluşumu medyaya taşıyarak bu fikri geri dönülmez biçimde kitlelere ulaştırdı. Yine 1993’te Eric Hughes “A Cypherpunk’s Manifesto” manifestosunu yayınladı.

Wired Magazin 1993 Mayıs-Haziran Kapağı. Fotoğraftakiler; Eric Hughes, Tim May ve John Gilmore

Hughes gizlilik(privacy) ve saklılık(secrecy) arasındaki farklı çok net açıkladı. Gizlilik; özel bir bilgiyi saklı tutma hakkı iken saklılık ise kimsenin bilmesini istemediğimiz bilgilerdir. Bir kişi elde ettiği bilgiyi isteğiyle paylaşmakta özgürdür. Bu da bize gizliliğin güven ile yüzde yüz sağlanamayacağını gösterir.  Gizliliğin otoritesiz sağlanabilmesi için anonim iletişim kurabilmek gerekir. Anonimlik bilgiyi gizli tutmak değil istenen oranda bilgi paylaşmaktır. Gizlilik kişisel olarak sağlanması gereken bir kavramdır. Gizlilik yıllarca çeşitli şekillerde sağlanmaya çalışıldı. Fakat gelinen internet çağında bunu devletler yönetmek istiyorlar.

Bu manifestonun özü gizliliği devlet kanunlarıyla değil kriptoloji ile sağlanması için anonim sistemler oluşturmak fikridir. Cypherpunk adı verilen akımı destekleyenler bu tür dağıtık ve sahibi olmayan yapılar kurulması için 1990’lı yılların başından günümüze kadar çalışıyorlar. Manifestoda yer alan; “gizlilik her bir birey için eşit olarak sağlandığında gizliliktir” cümlesi de bu fikri çok güzel özetliyor. Bu manifestonun unutulmaz bir mesajı da şudur: “Cypherpunks write code!”.


The Clipper Chip

The Clipper Chip

Bu gelişmelere devletlerin kayıtsız kalması mümkün değildi. Bir çok oyunun kuralı değişmeye başlamıştı ve orta vadede elde edilen bu gizlilik çok büyükü sorunlara yol açabilirdi. Öyle ki; Amerika’nın 1993’teki Clinton hükümeti iletişimleri takip edebilmek için “clipper chip” adında bir çip tasarımı projesi başlattı. Bunun için şifreleme algoritmaları bile geliştirildi.

Bu proje, bu çipi internet iletişimi sağlayan tüm cihazlara kanunen zorunlu olarak yerleştirerek gizliliği kontrol altına almayı hedefliyordu. Fakat tepkiler üzerinde 1996 yılında bu proje iptal edildi. Öte yandan Apple ve Google kişisel gizlilik için anahtarlarının kişiye özel olduğu bir yapıya geçtiler. Şu an FBI bazı suçluların telefonlarını kırmak için uzun zamanlar harcayabiliyor. “Bütün bilgilerimiz güvende” diye düşünüyorsanız ben bundan yine de emin değilim…


Adam Back ve “Hashcash”

Adam Back

Hashcash, günümüzdeki “proof of work” uzlaşma algoritmasına çok benzeyen, onun temellerini oluşturan ve yaygın bir biçimde kullanıma geçmiş ilk uygulamadır (bildiğim kadarıyla ilk). Bu teknoloji özünde spam (istenmeyen e-posta) gönderimini önlemek üzere tasarlanmış.

Çalışma prensibi şöyle;  e-postanın içeriğinden hareketle bir hesaplama yaptırılıyor ve bu hesap sonucu oluşan değer e-posta ile ek bir bilgi olarak gönderiliyor. Alıcı postayı ve özeti hızlıca karşılaştırarak gönderen kişinin bu hesabı doğru yapıp yapmadığını kontrol ediyor. Eğer hesaplar tutmazsa gelen postayı “toplu bir gönderinin parçası ve istenmeyen posta” olarak değerlendirip görmezden geliyor. Tek bir e-posta için kolay olan bu hesaplama yüzbinlerce maili toplu göndermek isteyen bir sunucu için imkansız hale geliyor. Ne kadar zekice değil mi? Hayran olmamak elde değil… Sene 1997.


Wei Dai ve “B Money”

Eğer Satoshi’nin makalesindeki referanslara bakarsanız; ilk referansın “W. Dai, b-money” olduğunu görürsünüz. Belki de bitcoinin ortaya çıkışındaki ışığı bu makale yakmıştır kim bilir…

Wei Dai makalesinde Tim May’in manifestosundan etkilendiğini açıkça belirtir ve şimdiye kadar mümkün olmayan aracısız değer(para) değişimi için iki adet protokol tanımı yapar. Her iki yöntemde de paranın üretimi, transferi ve işlem onayı detaylarına kavramsal tanımlar yapar. İlk yöntemde herkes bir sunucu iken ikinci yöntemde bazı uçlar tüm bilgileri ayrı ayrı tutarken diğer uçlar işlem üretebilecektir. İşte bu tam da bitcoin tasarımınında kullanılan yöntemdir.

Nick Szabo ve BitGold

Nick Szabo

BitGold başarıya en çok yaklaşmış dağıtık dijital paradır. 1998 yılında Nick Szabo tarafından ortaya sürüldü. Bu çalışma bitcoin’e öncü en önemli çalışmalardandır. Satoshi olduğu iddia edilen bir diğer isim de Szabo’dur. Szabo, iş hukukunda yapılan anlaşmaların dijital olarak yapılabileceğini ve bunu kriptografiyle güvence altına alabileceğimize inanmış ve bu yönde çalışmıştır. Szabo, “dijital kontrat” kavramını ilk kullanan kişidir. 

BitGold’un altyapısı basitçe şöyle özetlenebilir. Kriptografik bir bilmece çözülüyor ve ağa yayılıyor. Sonrasında yeni bilmece bir öncekinin sonucuna bağımlı olarak üretiliyor. Bilmeceyi çözen ödüllendiriliyor. Burada çözümün birden fazla kez yayılmasını merkezsiz olarak önlemek önemliydi. Buna henüz çözüm bulunamamıştı.


Hal Finney ve RPow

Hal Finney

PGP şifrelemesini geliştiren yazlımcılardan olan Hal Finney, adını RPOW (resusable proof of work) yaklaşımıyla duyurdu (2004). Nick Szabo, BitGold’u tasarlarken bu fikri kullanmıştır. Hal Finney isminin en bilinen yanı; ilk bitcoin işleminin Satoshi’den Hal Finney’e yapılmış olmasıdır. Muhtemel Satoshi Nakamoto şüphelilerinin başında yer alıyor.

Kendisi ALS rahatsızlığından vefat edene kadar bunu inkar etmiştir. Fakat kendisi bitcoin’in mimarlarından kabul edilir. Şurada yer alan paylaşımında yaşadıklarını ve o anki durumunu biraz acıklı ama “hayat dolu” bir tarzda anlatmış. Bu yazı bana oldukça dokundu.


Anonim İletişim Çabaları

İnternet ve kriptografi hızla ilerlerlemiş ve ortaya bir çok makale ve bilgi çıkmış,  yetenekli yazılımcılar internet alışkanlıklarımızı değiştirecek yenilikleri ortaya koymaya başlamıştı. Örneğin Bram Cohen adında genç bir mühendis büyük dosyaların çevrimdışı da transferine olanak sağlayan merkezsiz dosya paylaşımı olan BitTorrent protokolünü tasarladı. Bu protokol öyle yaygınlaştı ki; 2001 yılında internet trafiğinin %35 kadarının bu ağların haberleşmesinin oluşturduğu ölçülmüştür.

Başka bir örnek ise; “The Tor Project” dir. Tor(the onion router) ilk defa 1990’larda ABD’nin internet iletişim gizliliğini sağlamak üzere geliştirilmeye başlandı. Bu projenin alfa versiyonunu Paul Syverson, Roger Dingledine ve Nick Mathewson geliştirdi. 2006 yılında Dingledine, Mathewson ve diğer 5 arkadaşı bizim bildiğimiz halini tasarladılar. Tor, web sayfalarına erişen kişinin kimliğinin ve yerinin gizli kalmasını sağlayan bir protokoldür. Tahmin edebileceğiniz gibi bu buluş da sonradan “oyun kuralarını değiştiren” bir buluş haline gelecekti.


Satoshi Nakamoto ve Bitcoin

Yukarıda şimdiye kadar bahsettiğim çalışmalar; anonim haberleşme, kriptoloji, dijital imzalama, çalışma kanıtı algoritmaları (PoW) gibi önemli teknolojik yenilikleri ortaya koymuştur. Bütün bu kavramları akıllıca bir araya getirip yeni bir çağ açılmasına neden olacak makale 2008 yılında Satoshi Nakamoto adında bir anonim kimlik tarafından yayınlandı.

İlk çıktığında gelişmeleri destekleyen sıradan bir basamak gibi görünse de makalede anlatılan “uçtan uça elektronik para” kavramı bir kaç sene sonra artık geri dönülmez bir kavramı “bitcoin” kavramını hayatımıza sokmayı başardı. İlk blok2009-01-03 18:15:05” zaman damgasıyla oluşturuldu. İlk bloktan 170. bloğa kadar hiçbir harcama yapılmadı. İlk bitcoin transferi 170. blokta Satoshi’den Hal Finney’e 10 BTC olarak gerçekleşti.. Macera bu işlemle başlamış oldu.

Bitcoini tarif eden makaleye kadar herkes kimliği açık bir şekilde makalelerini yayınlarken bu noktada anonim bir kimlik kullanılması çok ilginçtir. Bu gizlilik tercihi atılan adımın gerçekten ne olduğunun bilindiğini ve bundan sonrasını değiştirebileceğini öngördüklerini ispat ediyor bence. Çünkü bu tür teknolojiler dünyayı yöneten ülkeler tarafından yakın takip ediliyor ve kontrol altına almak için karanlık hamleler yapılabiliyordu. Eğer bu kişi gerçek kimliğiyle hareket etseydi belki bugün bitcoin olmayabilirdi!

Bu yazımda tarihi gelişime odaklandığım için bitcoin detaylarına girmeyeceğim. Detay için bitcoin ile ilgili yazılarıma göz atabilirsiniz. 


Sonra Neler Oldu?

Bitcoin bir kaç sene sonra yayılmaya başladı ve alım satım işlemlerinde kullanılmaya başlandı. TOR ağında açılan “Silk Road” adındaki illegal alışveriş sağlayan web sitesinde bitcoin kullanılmaya başlayınca bitcoin dünya çapında bilinir hale geldi. Silk Road “bad pirate roberts” takma isimli bir kişinin yönettiği ve bitcoinin bilinen en kirli alışverişlere hane olduğu bir siteydi. Maalesef bu site, dağıtık paraya olan bakışları olumsuza çevirdi.

Silk Road,  FBI tarafından Ekim 2013 tarafından kapatıldı. Bu yakalamanın kesinlikle bitcoinin altyapısındaki bir zayıflıktan değil tamamen insan davranışındaki zayıflıklardan faydalanıldığını da belirtmek isterim. Bu konuda çok güzel belgeseller var (örnek; Silk Road: Drugs, Death and the Dark Web veya The Truth About Bitcoin & The Dark Web). “Marko Polo” isimli operasyonla yakalanan “Ross William Ulbricht”, bilgisayarı kilitsiz ve Silk Road yönetim paneli açık bir şekilde suç üstü yakalandı. Tüm suçlamaları reddetse de şu an tutuklu. Sonrasındaki benzer illegal aktivitelerin de sonu benzer oldu.

Bitcoin hala tam anonimlik sağlamıyordu. İşlemler açık olduğu için adreslerin taranması gibi yöntemlerle gerçek kişiye ulaşmanın yolları vardı. Sonrasında geliştirilen yeni altyapılarla gizliliğin garantiye alınma düzeyi daha da artırıldı. Örneğin; coinjoin, coinshuffle para transferlerinde verici ve alıcı arasında transfer yapılırken bir karıştırma algoritmasıyla geriye dönük takip edilmenin önüne geçecek hizmetler sunuyor. Bir başka ve güncel bir örnek; “zero-knowledge” denilen ve transfer edilen, kaynak ve hedef adreslerin bilinmesine gerek olmadan doğrulama yapılabilen “zero-knowledge proofs” adı verilen algoritmalar geliştirildi. En bilinen örneği; zerocoin, zcash’tir.

Dönüm noktalarından birisi de bitcoin’in ilk çatallanması olan “ethereum” ile akıllı kontratların hayatımıza girmesidir. Buna ek olarak ilk defa dağıtık ve merkezsiz bir yapının yeni bir versiyonunun nasıl yayınlanacağı tecrübe edildi (buna fork, çatallaşma, ayrışım deniyor. Bakınız: Soft Fork ve Hard Fork Nedir? Temel Farkları Nelerdir?).

Bundan sonra bir çok grup bitcoinden ayrıştırma yaparak yeni kriptoparalar türetti. Benim en çok ilgili çeken kısım ise bu buluşun lideri olan Vitalik Buterin‘in 1994 doğumlu olması. Şimdiye kadar olan gelişmeler ağırlıklı X kuşağına aitken birden Z kuşağı bir gencin bu başarıya imza atmasının önemli olduğunu düşünüyorum.

Elbette gelişmeler bunlarla sınır değil. Fakat daha çok bitcoinin buluşuna kadar olan bölüme odaklandığımdan bu örneklerle sınırlı kalıyorum.


Karşınızda “BlokZincir”

Merkezi bir otoriteye olan ihtiyacı ortadan kaldıran Satoshi’nin makalesinin sağladığı en büyük kazanım; altyapısında tarif edilen zincir şeklinde büyüyen, tüm transferleri şeffaf olarak görmemizi sağlayan ve sonradan adı “Blockchain/blokzincir” olarak alınacak olan teknolojidir.

Blokzincirin sağladığı yenilikler bitcoinden çok daha sonra anlaşılmaya başlandı. Aracı gerektirmeyen, şeffaf, değişmezliği garanti eden, çifte harcamayı engelleyebilen bir altyapıyla değer transferi sağlayan bu yöntem; önümüzdeki yıllarda önemli gelişmelerin yaşanmasını sağlayacak. Blokzincir, finanstan nesnelerin internetine, deniz taşımacılığından sağlık sektörüne kadar kendine yer bulmuş yıkıcı yenilikçi bir teknolojidir.

Bundan bir kaç sene öncesine kadar herkes sadece ne olduğunu anlamaya çalışırken 2017 yılında bir çok proje geliştirildi. 2018 ve 2019 yıllarında ilk canlı blokzincir projelerini görmeye başladık. Benim inancım başarıyla atılacak ilk adımların ardından ivmenin hızlanacağı ve yıkıcı inovasyonların yaşanacağına yönünde.


Son Söz

İnternet anonim olarak haberleşmeyi sağlayan bir protokol ile tasarlandı. Bu ortamdaki bilgilerin gizliliğin sağlanması çok önemlidir. Bu gizliliği kişilerin güvenine bırakmak yerine teknoloji ile sağlamak çok zekice bir fikir. Diğer yandan siber savaş halinde olan ülkeler ve günümüz teknolojilerini kötüye kullanan bir karanlık taraf da var olduğu sürece tam bir gizlilik sağlanabilir mi bunu göreceğiz. Son olarak bir Cypherpunk sözünü paylaşmak istiyorum:

“Başka biri tarafından kontrol edilebilen gizlilik herhangi birisi tarafından da kontrol edilebilir!”


Kapak Fotoğrafı

Kapak için seçtiğim fotoğraf; rönesans dönemine ait kriptoloji kitaplarından bir sayfayı içeriyor. Bu sayfada şifreli mesajı açmak için gereken günümünüz “gizli anahtarı” diyebileceğimiz şifreleri içeren bir örnek (Fotoğraf Sahibi brandeisspecialcollections).


Kronolojik Gelişmeler ve Belgeler

* 1962 – Thomas Kuhn

The Structures of Scientific Revolution (https://projektintegracija.pravo.hr/_download/repository/Kuhn_Structure_of_Scientific_Revolutions.pdf)

* 1976 – Dr Whitfield Diffie and Dr Martin Hellman

New Directions in Cryptography (https://ee.stanford.edu/~hellman/publications/24.pdf)

* 1977 – National Institute of Standards and Technology (U.S.) ve IBM

Data Encryption Standard (DES) (https://csrc.nist.gov/csrc/media/publications/fips/46/3/archive/1999-10-25/documents/fips46-3.pdf)

* 1981 – David L. Chaum

Untraceable Electronic Mail, Return Addresses, and Digital Pseudonyms (https://chaum.com/publications/chaum-mix.pdf)

* 1983 – David L. Chaum

Blind signatures for untraceable payments (http://www.hit.bme.hu/~buttyan/courses/BMEVIHIM219/2009/Chaum.BlindSigForPayment.1982.PDF)

* 1984 – David L. Chaum

SECURITY WITHOUT IDENTIFICATION: TRANSACTION SYSTEMS TO MAKE BIG BROTHER OBSOLETE (https://www.cs.ru.nl/~jhh/pub/secsem/chaum1985bigbrother.pdf)

* 1987 – David L. Chaum

Security without Identification: Transaction Systems to Make Big Brother Obsolete (https://www.chaum.com/publications/Security_Wthout_Identification.html)

* 1989 – Shafi Goldreich, Silvio Micali, and Charles Rackoff

The_Knowledge_Complexity_Of_Interactive_Proof_Systems (https://people.csail.mit.edu/silvio/Selected%20Scientific%20Papers/Proof%20Systems/The_Knowledge_Complexity_Of_Interactive_Proof_Systems.pdf)

* 1991 – David Cham, Eugtne van Heyst

Group Signatures (https://chaum.com/publications/Group_Signatures.pdf)

* 1992 – Eric Hughes, Timothy C. May and John Gilmore

Cypherpunk Mail Grubu kuruldu

* 1992 – Dave Bayer, Stuart Haber, W. Scott Stornetta

Improving the Efficiency and Reliability of Digital Time-Stamping

* 1992 – Timothy C. May

The Crypto Anarchist Manifesto (https://www.activism.net/cypherpunk/crypto-anarchy.html)

* 1993 – Eric Hughes

A Cypherpunk’s manifesto (https://www.activism.net/cypherpunk/manifesto.html)

* 1993 – NSA

The Clipper Chip Projesi

* 1994 – Timothy C. May

Cyphernomicon (http://www.cypherpunks.to/faq/cyphernomicron/cyphernomicon.txt)

* 1997 – Adam Back

Hashcash (http://www.cypherspace.org/hashcash/)

* 1998 – Wei Dai

B Money (http://www.weidai.com/bmoney.txt)

* 1998 – Nick Szabo

Bit Gold (http://nakamotoinstitute.org/bit-gold/)

* 2001 – Peter Ludlow

Crypto Anarchy, Cyberstates, and Pirate Utopias (https://monoskop.org/images/4/42/Ludlow_Peter_Crypto_Anarchy_Cyberstates_and_Pirate_Utopias.pdf)

* 2001 – Bram Cohen

Bittorent (http://history-computer.com/Internet/Conquering/BitTorrent.html)

* 2002 – Adam Back

Hashcash – A Denial of Service Counter-Measure (http://www.hashcash.org/papers/hashcash.pdf)

* 2004 – Hal Finney

RPOW – Reusable Proofs of Work (http://nakamotoinstitute.org/rpow/)

* 2008 – Satoshi Nakamoto

Bitcoin: A Peer-to-Peer Electronic Cash System (https://bitcoin.org/bitcoin.pdf)

* 2014 – Nicolas van Saberhagen

CryptoNote (https://cryptonote.org/whitepaper.pdf)

* 2015 – Vitalik Buterin

Ethereum Project (http://www.ethdocs.org/)

* 2017 – Usman W. Chohan

Cryptoanarchism​ ​and​ ​Cryptocurrencies (https://papers.ssrn.com/sol3/papers.cfm?abstract_id=3079241)

* 2018 – 

Blokzincir ile ilgili kim bilir daha ne gelişmeler yaşayacağız…


Kaynakça

  • https://en.wikipedia.org/wiki/Crypto-anarchism
  • https://en.wikipedia.org/wiki/Cypherpunk
  • https://www.coindesk.com/the-rise-of-the-cypherpunks/
  • https://steemit.com/bitcoin/@f3nix/the-blockchain-anarchy-2-0
  • https://www.wired.com/2015/03/cody-wilson-wants-to-destroy-your-world/
  • https://en.wikipedia.org/wiki/Casus_belli
  • https://www.inc.com/sonya-mann/thiel-ai-cryptocurrency.html
  • https://www.bloomberg.com/view/articles/2018-03-14/bitcoin-blockchain-demonstrates-the-value-of-anarchy
  • https://www.inc.com/sonya-mann/thiel-ai-cryptocurrency.html
  • http://nakamotoinstitute.org/authors/timothy-c-may/
  • https://en.wikipedia.org/wiki/Temporary_Autonomous_Zone
  • https://en.wikipedia.org/wiki/Peter_Lamborn_Wilson
  • https://www.tutorialspoint.com/cryptography/origin_of_cryptography.htm
  • https://www.quora.com/What-was-the-first-Bitcoin-transaction

Fotoğraflar

  • Pierre – https://libcom.org/library/what-property-pierre-joseph-proudhon
  • May – https://decentralized.hcpp.cz/
  • Back – https://media.dglab.com/2016/09/16-interview-adam-01/
  • Kuhn – https://www.biografiasyvidas.com/biografia/k/kuhn.htm
  • Szabo – https://steemit.com/cryptocurrency/@serfis/nick-sabo-spoke-about-the-most-important-areas-of-cryptocurrency-development
  • Finney – https://www.nytimes.com/2014/08/31/business/hal-finney-cryptographer-and-bitcoin-pioneer-dies-at-58.html
  • Chaum – https://satoshiwatch.com/hall-of-fame/dr-david-chaum/
  • Chipper chip – https://www.semanticscholar.org/paper/Key-escrow-from-a-safe-distance%3A-looking-back-at-Blaze/110766489c8e9451583f968254cb314ea916f10c
  • Enigma – http://www.bbc.co.uk/history/topics/enigma

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.